SÖKE İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TURAN AKKOYUN ECDADIN İZİNDE TÜRK KADINI ETKİNLİĞİNİ DEĞERLENDİRDİ
Dünya kendini durmaksızın yenilemekte ve güncellemektedir. Beş bin yılı aşkın bir zamandır yani tarihi çağların hemen tamamında Türkler ve Anadolu,bir şekilde dünyanın gündemindedir. Kınık Boyu’ndan Türkiye Selçuklu Devleti kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın torunlarından II. Kılınçarslan zamanında bu vatanı tüm dünyaya “Türkiya” olarak kabul ettirmiştir. 206 yıl evvel, Viyana Kongresi Türkleri geldikleri topraklara kadar sürmek, tamamen yok etmek ya da gücünü en aza indirmek adına Şark Meselesi politikasını yürürlüğe koydu. Teferruatı kabarık olsa da en ince ayrıntılarına kadar belirlenen bu proje yürürlükten hiç kaldırılmadı. 103 yıl evvel Mondros Ateşkesi ile Batılılar, Şark Meselesinde sona geldikleri kanaatine ulaştılar. Türk milletinin elinden silahları alınmış, başta Çanakkale olmak üzere erkek evlatlarının ekserisi cephelerde bırakılmış, haberleşmesine el konulmuş, demiryollarına kısıtlamalar getirilmiş bir halde Anadolu’nun çorak bir kısmında kaderine terk edilmiş olarak üzerine mezar taşı konulması aşamasına gelinmişti. Ancak Türk, kabrine kendi usulüyle girerdi, hep böyle olmuştu. O günlerde henüz 38 yaşında ancak arkasında Trablusgarp, Çanakkale, Şark zaferleri bulunan Mustafa Kemal Paşa "Fahrî Yaver-i Hazreti Şehriyârî" sıfatıyla III. Ordu Müfettişi göreviyle Samsun’a ayakbastı. Türk milletinin arasına karışarak ezelden ebede yürüyüşü yeniden güncelledi. Sine-i millete “bir ferd-i mücahit” suretiyle yürüdü. Samsun, Havza, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara aşamaları arasında 101 yıl evvel Türk milletinin şahlanışı içerisinde Kastamonu’da bir hanımefendi başkaldırısı gerçekleşti. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Milli Mücadele yıllarında Kastamonu’da düzenlenen Kadın Mitinginin 101. Yıldönümü vesilesiyle Söke İşletme Fakültesi Saadet Yamak Salonu’nda sosyal mesafe kuralları dahilinde sınırlı sayıda katılımcının kabulüyle Ecdadın İzinde Türk Kadını etkinliği düzenledi. Etkinliğin Moderatörü Söke İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun etkinliğin başlığı ile Ankara’da yayınlanan Yerli Düşünce Dergisinin Şubat sayısında bir makale kaleme aldı. Makalede şu hususlar vurgulanmıştır: Etkinliğe konuşma ve mesajlar haricinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla-Denizli-Aydın İletişim Bölge Müdürü Sezgin Sagur, Söke Kaymakamı Soner Zeybek, Aydın İl Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Okumuş, Esnaf Odaları Başkanı Refik Karataş, Demirciler Odası Başkanı Ahmet Tokmakoğlu, askeri idareciler, akademisyenler katıldı. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Kastamonu’nun yetiştirdiği bürokratlardan Emekli Mülkiye Müfettişi ve Araştırmacı Yazar Recep Muhlis Gür de mesajlarıyla etkinliğe destek vermişlerdi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir de açıklamasıyla şu hususlara dikkat çekti: “Türk kadını 10 Aralık 1919 tarihinde 101 yıl evvel Kastamonu’da bir istiklal mitingi düzenleyerek sadece milli değil evrensel anlamda da bir değer taşıdığını dünyaya göstermiştir…. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde bağımsızlığını elde ettikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile çağdaş uygarlık düzeyinin aşılması hedeflerinde de Türk kadını hem haklarını kazanmış, hem de destekçisi olmuştur.” Etkinlik vesilesiyle Türk milletinin burada olduğu, aynı şekilde gelecek bin yıllarda da burada olacağı tekrarlandı. Kastamonu Mitingi Türk milletinin başkaldırısının simgesi olmuştur. Bağımsızlığa ne kadar büyük değer verdiğini dünyaya duyurdu. Hareketin askerî bir eylemden ibaret olmadığını gösterdi. Tarih boyunca birlikte demir dağları eriten Türkler kadını ve erkeği ile birlikte yürümüş, birlikte durmuş, birlikte şaha kalkmıştır. Türk kadını tarafından hiçbir yerden talimat almadan gerçekleştirilen Kastamonu Mitingi engin birlikteliğin küçük ancak farkındalıklı timsalidir. 10 Aralık 1919 Çarşamba günü koyu ve katı emperyalizme Türk’ün hanımefendi başkaldırısıdır. Türk Milleti her çağda değerlerine ısrarla sahip çıkmıştır. En mühim değeri de ninesi, annesi, eşi ve kızı olmuştur. Binlerce yıllık birikimiyle Türk kültürü dünyayı aydınlatmaya, bin yıldan beridir ikinci Türk vatanında mevcudiyetini bir bütün halinde muhafaza etmeye devam etmektedir. Yüzyılı biraz aşan zaman önce Türklüğü yok etme ütopyasına kapılanlara toplumun her unsuru, gerekli cevabı vermiştir. Kastamonu’daki faaliyet bunlardan sadece birisidir. Düğümler ilmek ilmek atılmış, bağımsızlık dünyaya kabul ettirilmiştir. Unutmamak, unutturmamak adına gerçekleştirilen etkinlikler gelecek nesillerin millî şuuruna katkı yapacaktır.
