ADÜ SÖKE İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANI Prof. Dr. TURAN AKKOYUN
ADÜ SÖKE İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANI SALGINLA İLETİŞİM ve DİJİTAL DEĞİŞİMİ DEĞERLENDİRDİ
İki yılı aşkın bir süre beşeriyeti teslim alan Covid-19 Salgınıyla ilgili akademik değerlendirmeler sürüyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke İşletme Fakültesi Dekanı, Adnan Menderes Araştırma Merkezi Müdürü, İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Sinema Anabilim Dalı Başkanı, Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun “Covid-19 Salgınıyla Toplumun İletişim ve Dijital Değişimi” değerlendirdi.
Türk Lehçelerin Tıp başlıklı disiplinlerarası kitapta yer alan bölümde şu hususlara yer verildi: İçerisinde yer alınan bireysel ve toplumsal değişimi kaçınılmaz hale getiren bu süreç, kitle iletişim araçları dahil hayata yön veren unsurların akışını şekillendirmektedir.
Niteliğinden dolayı sekreter, hemşire, ebe, eczacı, diş hekimi, doktor gibi mesleklerin hiçbir zaman göz ardı edilemeyeceği gerçeği bir kere daha ortaya çıkmıştır. Sağlık konusu “dinamik ve sürece bağlılık durumu” gerçeğine rağmen bahsi geçen süreçte sağlıkçılara şiddet haberleri kitle iletişim araçlarında yer almaya devam etmiş, cinayete kadar uzanan hadiseler endişeli bir noktaya ulaşıldığını göstermiştir.
Bu bağlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 12 Mayıs 2022 tarihinde “Sağlıkta Şiddet Yasası” görüşülerek kabul edilmiştir. Türkiye, Coronavirüs Bilim Kurulu oluşturarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı süratli karar alma ve uygulama avantajıyla sistematik davranmıştır. Türkiye’de 11 Mart 2020 tarihinde tespit edilen ilk vakadan sonra alınan ve ihtiyaca binaen giderek artırılan tedbirler aşamasında en fazla dikkat çeken husus iletişim araçlarına duyulan rağbet ve talepler doğrultusunda “ezberlerin bozulması” oldu.
Zoom Video, Microsoft Meet, Microsoft Teams, YouTube, Skype görüşmeleri üzerinden canlı programlar yaygınlaşarak, sıradanlaştı. Meslekî hizmet kuruluşları “evde kal” günlerinde “Big Data”, “Yapay Zeka”, “Dijital Dönüşüm”, “Endüstri 4.0”, “Siber Güvenlik”, “Siber Saldırılarda Risk ve Tehditler”, “Bilgi Güvenliği”, “Sanal Gerçeklik”, “Artırılmış Gerçeklik”, “Artırılmış Gerçeklik Teknolojisi”, “Endüstriyel Uygulama”, “Makine Öğrenmesi”, “Nesnelerin İnterneti”, “Dijital Pazarlama”, “Covid Sonrası Ofislerde Dönüş Hazırlıkları” seminerleriyle adeta mesai yaptılar.
ADÜ Söke İşletme Fakültesi bünyesinde oluşturulan Yapay Zeka Topluluğu Yükseköğretim gençliğine yeni ufuklar açma amaçlı faaliyetleri basında geniş bir yer buldu. Sağlık, bilişim, teknoloji, turizm, alış-veriş, beslenme, eğlence, iletişim, tarım, sanayi, bankacılık, mesai başta olmak üzere geleneksel ya da rutin sayılan hususlarda esaslı değişiklikler meydana gelmiştir.
Nazilli’nin “Gıdı gıdı Treni”, Karaisalı-Pozantı Arasındaki Adnan Menderes Posta Yolu, Konya Boncuktepe Höyüğü, Eski Besni Öksüz Minare, Malatya Namazgahı gibi daha local eserler ziyaretçilerin meraklarını giderme büyüsüne sahip görülmektedir.
Kitle iletişim araçları turistik ziyaretler yanında bütün dünyada “toplumsal paradigmaları değiştiren küresel salgın döneminde sanal müzelerin eğitsel ve sosyal rehabilitasyon işlevi” üzerinde medya ürünleri hazırlamıştır. Sinema ve filmcilik adına yürütülecek projeler sektöre yeni kuşaklardan katılımlara zemin hazırlayacaktır. Devlet mekanizmasını ilgilendiren hususların kültür sanat harmanıyla bütünleşmesi kalıcı başarıları tetiklediği gibi toplumsal hafızaya enerji takviyesi yapacaktır.
Bilhassa Hollywood sineması sistemli şekilde filmler üretip sanatseverlere servisine devam etmektedir. Dijitalleşmenin hayalleri zorladığı günümüzde de benzer durumlar söz konusudur. Filmlerin izlenmesinde “mekânsal ve zamansal sınırlamaları” ortadan kaldırmakla yetinmeyen “dijital sinema” ile yepyeni bir sayfa açılmaktadır.
Türk Kültürü ile İslam Medeniyetinin temeli gayet iyi bilinmektedir. Salgında bireyler, sorumlu olduğu bir ailesinin olduğunu ya da olmadığını öğrenme imkanı buldu. Müspet tarafta olanlar “aile bağlarının güçlendirilmesi” hususunda dikkate değer bir takım fırsatlar yakaladı. En azından toplumun temelinde bireylerin daha fazla birlikte yaşama kadar manevi kalitesini artırabilecekleri bir zaman söz konusu oldu.
Dede Korkut’tan bu güne uzanan kültür kervanının en itibarlı hazinesi, beşeriyetin müreffeh geleceğinin de kilidi olan aile; hak, görev ve sorumlulukların en temel müessesede şekillenmesi daha büyük başarıların da habercisidir.
Kitle iletişim araçlarındaki hızlı gelişim ve değişim hedef kitleye ulaşmada nitelikli medya ürünlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Haber, makale, analiz, açık oturum, dizi, filmler toplumlar ve devletleri birbirine “kolayca yakınlaştıran en kestirme” medya ürünleridir.
Artık “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedirtecek ve halen devam eden süreçte yaşananların kitle iletişim araçlarına yansımaları üzerinde bilim insanları değerlendirmelerini sürdürecektir. Salgın sürecinde hazırlanan medya ürünleri sadece ulusal birlik ve beraberliği desteklemekle kalmamış, uluslararası yayınlarıyla global bir görev üstlenerek, bireysel ve toplumsal iletişim ile dijital değişimi kayıt altına almıştır.