AK PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ METİN YAVUZ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
''Evlat acısı ve özlemiyle içi yanan Diyarbakır Anneleri’nin elinden tutamayanların, şehit ve gazilerimiz için söyleyecek bir sözü olmayanların Kandilin sözcülüğünü yapmalarını kamuoyunun taktirine bırakıyorum.''
Geçtiğimiz günlerde, Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden ocağında yaşamını yitiren 41 şehidimizin haberi ile üzüldük. Bu vesileyle hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve ülkemize başsağlığı diliyorum. Böyle bir acıdan siyasi rant çıkarmaya çalışanları milletimizin vicdanına havale ediyorum. * Şimdi sizlere bir hikayeden bahsetmek istiyorum.
Dünyanın unuttuğu, bizimse hatırımızdan hiçbir zaman çıkmayan Aylan Bebek… Hayatlarını kurtarmak için çıktıkları yolculukları, Akdeniz’in karanlık sularında sonlanan milyonlarca mazlumdan biri… Bu büyük insanlık dramının simgesi "Aylan Bebek"in hayata veda edişinin üzerinden 6 yıl geçti. Muğla'nın Bodrum ilçesinde, bulunduğu teknenin batması sonucu hayatını kaybeden Suriye uyruklu Aylan Kurdi yaşasaydı bugün 9 yaşında olacaktı. Savaştan kaçarak umuda yolculuk yapmak için yola çıkanların yolu, maalesef ölüme yolculuğa dönüştü.
Sadece Akdeniz sularında 30 bine yakın göçmen hayatını kaybetti. Avrupa’ya gidebilmek için Uluslararası karasularda Yunanistan güvenlik güçlerinin takındığı tavır, yaptığı zulüm yüreğinde merhamet olan herkesi üzmüştür, üzmeye devam etmektedir. Biz yeni Aylan bebekler kıyılara vurmasın diye çalışırken, Yunanistan Ege'yi bir mülteci mezarlığına çevirme çabaları devam etmektedir.
Yunanistan güvenlik güçlerinin bu zalimce tavrı ortadayken, Türkiye’nin göçmenlere yönelik kötü muamele yaptığı iftirasını atan Yunanistan’ı kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Böyle bir konuda dahi haklı görünmeye çalışmayı da utanmazlık ve aymazlık olarak görüyorum. * İnsan Hakları Gözlemevinin Avrupa Medya Direktörü Andrew Stroehlein, Yunanistan'ın göçmenleri deniz sınırından geri itmesi ve AB'nin bu duruma sessiz kalmasına ilişkin, "Yunan hükümeti, yasaları çiğniyor ve AB de buna rıza gösteriyor."dedi. Bu açıklamayı da takdirlerinize sunuyorum. * Geçtiğimiz günlerde Astana'da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya lideri Sayın Putin arasında görüşme gerçekleştirildi.
Buradan "Türkiye Uluslararası Doğal Gaz Dağıtım Merkezi Olabilir" açıklamaları yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hamdolsun oluşturulan tahıl koridoruyla her iki ülkeyle gıdayı konuşabiliyorken, şimdi ise enerjiyi tüm dünyanın faydasına olacak şekilde taraflarıyla konuşabilen bir ülke konumuna geldik. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin uluslararası arenadaki gücünü gösteriyor.
Özellikle tahıl koridoru ile başlayan sürecin Avrupa Birliği’nin Türkiye üzerinden doğalgaz alacak olmasına gelmesi Türkiye’nin bölgesindeki gücünün teyidi anlamına gelmektedir. * CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinin ardından İYİ Parti'li bir heyetin de ABD’ye yaptığı ziyaret manidardır.
Seçime sayılı günler kala bir yanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP ve Genel Başkanları ve diğer yanda yerli ve milli olma iddiasını taşıyan İYİ parti yöneticilerinin ard arda yaptıkları ziyaretler, Amerika’nın desteğini alma çabasından başka bir şey olmadığını göstermektedir.
Herkesin bir Washington kriterleri olabilir, bizler bu milletin ferasetine inanıyoruz, bu milletin İstanbul ve Ankara kriterleri vardır. * Merhum Muhsin Yazıcıoğlu “Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuklarda tutmaz.” demiş... O kadar doğru bir söz ki... FETÖ’cü basketbolcu Enes Kanter, sosyal medya hesaplarından Yunanistan’a olan aşkını bayraklarına sarılarak göstermiş... Hain terör mensuplarının Ege ve Akdeniz'deki Avrupa'nın desteğini de arkasına alarak Türkiye'ye karşı düşmanca bir tavır sergileyen Yunanistan'ı savunur pozisyona geçmesi, Türkiye’nin ne kadar doğru yolda olduğunu kanıtlamaktadır.
NATO’daki sözde müttefikimiz Yunanistan’ın terör örgütlerine verdiği destek ve sergilediği düşmanca tavrı ise tarihe not düşülecek bir durum olarak görüyorum. * Son olarak, Türkiye, hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlerken, terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantılarının kara propaganda faaliyetlerinin bir yenisine daha şahit olduk. Türk Silahlı Kuvvetleri ve kimyasal silahları yan yana getirme çabasında bulunarak kirli odakların temsilciliğini yapanlara buradan seslenmek istiyorum.
Ne yaparsanız yapın, Kahraman ordumuz, dünyanın en haklı ve onurlu mücadelesini tüm hukuki ilkelere ve standartlara bağlı şekilde terör örgütlerine karşı sürdürmektedir, sürdürmeye de devam edecektir.. Gerçekleştirmeye çalıştığınız dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerine geçit vermeyeceğiz. Evlat acısı ve özlemiyle içi yanan Diyarbakır Anneleri’nin elinden tutamayanların, şehit ve gazilerimiz için söyleyecek bir sözü olmayanların Kandilin sözcülüğünü yapmalarını kamuoyunun taktirine bırakıyorum.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |