CHP’Lİ BÜLBÜL’DEN DİSTOPYA GÖNDERMESİ
CHP Aydın Milletvekili Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, dezenformasyon yasası olarak bilinen kanun teklifinin “seçim sathı mahallinde güvenlikçi bir yasa teklifi” olduğunu vurguladı.
Dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle getirilen ancak basın meslek örgütlerinin sansür yasası olarak tanımladığı kanun teklifinin görüşmelerine adalet komisyonunda başladı.
Komisyon üyesi CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül “AKP’nin memleketi idare edemediği için güvenlikçi yasalarla halkı baskı altında tutmak istediğini söyledi. Bülbül, “Bu yasa teklifi seçime hazırlık yasası teklifidir. Anayasa’nın 10 maddesini ihlal etmektedir” diyerek şunları dile getirdi: “1984”
DİSTOPYASI GÖNDERMESİ
“George Orwell’in “1984” isimli bir kitabı var. Kitaptaki otokrat yönetim tarzını bugün getirdiğiniz yasa teklifleriyle açık ve net Adalet Komisyonundan geçirmeye çalışıyorsunuz.
“Basın hürdür, sansürlenemez” hükmünü içeren Anayasa’yı öyle bir rafa kaldırıyorsunuz ki bu teklifle birlikte basının hürlüğünü bırakın, basının varlığından dahi bahsedilemeyecek.
Halkın haber alma hakkını gasp ettiğiniz bu teklif âdeta 1984 kitabındaki distopyayı yaratacak; herkes algıyla yönetilecek, gazeteciler haber yapamayacak, yaptıkları haber nedeniyle basın kuruluşu ceza alırsa basın kartları ellerinden alınacak.
Kısaca hem sosyal hem hukuki olarak korku iktidarının yaşandığı bir ülke hâline getirilecek bir kanunu kaleme almışsınız.”
Komisyon üyesi CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül “AKP’nin memleketi idare edemediği için güvenlikçi yasalarla halkı baskı altında tutmak istediğini söyledi. Bülbül, “Bu yasa teklifi seçime hazırlık yasası teklifidir. Anayasa’nın 10 maddesini ihlal etmektedir” diyerek şunları dile getirdi: “1984”
DİSTOPYASI GÖNDERMESİ
“George Orwell’in “1984” isimli bir kitabı var. Kitaptaki otokrat yönetim tarzını bugün getirdiğiniz yasa teklifleriyle açık ve net Adalet Komisyonundan geçirmeye çalışıyorsunuz.
“Basın hürdür, sansürlenemez” hükmünü içeren Anayasa’yı öyle bir rafa kaldırıyorsunuz ki bu teklifle birlikte basının hürlüğünü bırakın, basının varlığından dahi bahsedilemeyecek.
Halkın haber alma hakkını gasp ettiğiniz bu teklif âdeta 1984 kitabındaki distopyayı yaratacak; herkes algıyla yönetilecek, gazeteciler haber yapamayacak, yaptıkları haber nedeniyle basın kuruluşu ceza alırsa basın kartları ellerinden alınacak.
Kısaca hem sosyal hem hukuki olarak korku iktidarının yaşandığı bir ülke hâline getirilecek bir kanunu kaleme almışsınız.”