SÖKE İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TURAN AKKOYUN TÜRK DÜNYASI TURİZMİNİ VURGULADI.
''Türk Milletinin iki anavatanı bulunmaktadır. Buna göre Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan Türkistan’ı, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan da Türkiye’yi oluşturmaktadır.''
III. Bin yıl ile XXI. Yüzyılın işlenmemiş değeri köklü Türk Dünyası ezelden ebede görkemli yürüyüşünü sürdürmektedir.
Birçok cihetten şahlanışa hazırlanan, güneşin doğduğu yerden battığı yere uzanırken ilk Türk yurtlarına bilhassa kültürel miras varlıklarına dikkat çekecek turizm etkinlikleri büyük buluşmanın etkili adımlarının başında gelmektedir.
Rahmetli Hasan Celal Güzel’in tesis ettiği Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin süreli yayınıYeni Türkiye Dergisinin 124. numaralı Nisan 2022 sayında Söke İşletme Fakültesi Dekanı, Adnan Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Sinema Anabilim Dalı Başkanı, Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun kaleme aldığı “Türk Dünyası Turizminde Kazakistan Menzili” başlıklı makalesinde Kazakistan özelinde şu değerlendirmelerde bulundu:
Sıradan gezi, ziyaret vasfını yitirip sahil merkezine sonrasında da “kültür, sanat, kimlik, coğrafya ve tarih unsurlarını” ekleyerek şekillenen turizm farkındalık gerektiren bir hüviyete erişmiştir.Başlangıcından bitimine kadar oldukça “yaman” bir asrı geride bırakan Türk Dünyasınınen geniş yüzölçümüne sahip ülkesi bağımsızlığının ilanının otuzuncu yılını arkada bırakmıştır.
Türk Milletinin iki anavatanı bulunmaktadır. Buna göre Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan Türkistan’ı, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan da Türkiye’yi oluşturmaktadır.
Asırlardır hem Türkiye, hem de Türkistan üzerine harici projelerin yürütüldüğü bilinmektedir. Projelerin merkezinde yer alan Türk Dünyası iletişim bilimleri tabiriyle küresel politikaların sahne aldığı, perdelendiği, denendiği bir alan olmaktadır. XXI. Yüzyıla girerken de “Kültürel Miras Programı” başlatılarak birçok bilim insanının araştırma projelerine destek verilerek evrensel kriterlere uygun yazılı eserlerin hazırlanmasına imkan verildi.
Enerjinin ne kadar önem arz ettiği son iki asırda bilinmektedir ancak aynı şekilde doğunun zengin kaynakları ülkelerin kendinden başkalarının iştahını kabartmaktadır.
Güç dengeleri, güç merkezleri artık doğudadır. Bağımsızlığın elde edilmesinden hemen sonra kurulan Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi kültürel açıdan çok önemlidir. Kazakistan özelinde Türk Dünyasında din, dil, kadim kültür, edebiyatımızın temelleri ortaktır.
Sovyetlerin geleneksel Çarlık Rusyası projesi yürütülmesi ile meydana getirilen boy isimlerinin öne çıkışı, Komünist idareyle perçinlenme gayretine rağmen üç çeyrek asır sonrasında “taş gibi” Türk gözükmeye devam etmiştir. UNESCO’nun 1969 yılında yayınladığı rapora göre toplumun maddi ve insan kaynaklarının kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda “en üst seviyede değerlendirilmesini amaçlayan” faaliyetler bütünü kültür politikalarının “ideali” olarak sunulmaktadır. Bilimsel faaliyetlere iştirak edenler imkanları ile yerel şartları bir araya getirme çabasıyla Türk Dünyasının zenginliklerine ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Bunların profesyonel hale dönüştürülmesi hem bilimsel faaliyetin hem de turistik faaliyetin kalite standardını olumlu etkileyecektir. Çin’den başlayıp Türkistan, Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan UNESCO tarafından 22 Haziran 2014 tarihinde dünya mirası kabul edilen İpek Yolu güzergahında yer alan Kazakistan Özelinde - Almatı; ülkenin ilk başkenti, en büyük ve de en kalabalık şehri olarak araştırma konusunun dikkati çeken bir kenttir.
- Astana; ikinci büyük şehir ve mevcut başkent olarak Hazret Sultan Camii, Barış ve Uzlaşma Sarayı, Nur Astana Camii, Assumption Rus Ortodoks Katedralini barındıran kenttir. İslamiyet ve diğer bütün inançları temsil ederek tasarlanan Barış ve Uzlaşma Sarayı 2006 yılında tamamlanmıştır. Kentin simgesi Bayterek Anıtıdır.
- Çimkent; ülkenin üçüncü büyük şehri olmasının ötesinde 1000 yıllık kültürel ve mimari zenginliği yanında kalabalık pazarları, gelişmiş sanayi ve kültür merkezleri ile Otrar, Sayram, Türkistan yerlerini ihtiva eden kenttir. İpek Yolu üzerindeki Sayram Kentine yakın mesafede kurulan şehir El-Farabi Türbesi’ni de barındırmaktadır.
- Aktobe; Asya- Avrupa kıtalarının buluşma sahalarından Ural Dağlarının güneyinde yer alan kendi adıyla anılan Müze ve Tiyatro yanında Aliya Moldagulova Müzeleri yabancı turistlerin odağı konumundadır.
- Türkistan; diğerlerine nispeten küçük bir şehir olup İpek Yolu’nun pazarlarından birisi hala yaşatılmaya çalışılmaktadır. Yesi adıyla da bilinen kentte Hoca Ahmet Yesevi Türbesi burada bulunmaktadır.
- Aktav; Hazar kıyılarındaki sahil kentidir. Beket Ata Camii, Sonsu Ateş Anıtı sahibidir. - Saraycık; Türkistan topraklarında terk edilmiş konumundaki Türk kültür şehri devletin yürüttüğü manevi ve milli kimlik politikalarıyla ülkenin ziyaret edilen yerleri arasına dahil oldu.
Türk Dünyasının turizme açılmasının ekonomik istihdam yanında kültürel birliktelik hususunda farkındalık ortaya çıkaracağına şüphe yoktur. Bunun da ötesinde Arslan Bap Külliyesi, Hoca Ahmet Yesevi Türbesi, Dede Korkut’un Kabri, Yüknekî Edip Ahmet’in Köyü gibi fırtınalı asırların üstünü örtemedikleriyle şahlanışı da ortaya çıkarabilecektir.
Cihanın dokuzuncu, Türk ve İslam Aleminin en büyük coğrafyasına sahip olan Kazakistan’ın kültürel, doğal zenginliklerinin karşılıklı etkileşimi kolaylaştıran turizm sektöründe farkındalıklı değerlendirilmesinin ekonomik olduğu kadar saygınlığı da artıracağına şüphe bulunmamaktadır.
Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar uzanan Türk Dünyası Kültür Miraslarının turizm kapsama alanına alınması hem gönül coğrafyasında hissi bir yakınlaşma, hem ekonomik canlanma, hem de kültürel eserlerin korunmasına katkı sağlayacaktır.
“Türk Dünyası Turizmi” kavramının Kazakistan özelindeki kültürel kazanımlar, üç yüz milyonu aşan insan kitlesinin birçok sosyal meselenin çözümünü de kolaylaştıracaktır.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |