AK PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ METİN YAVUZ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
''Bir değil on tane de ittifak kursanız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimizle birlikte 2023’te azim, gayret ve kararlılıkla kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz.''
Irak'ın kuzeyinde Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist hedeflere yönelik "Pençe Kilit Operasyonu” başladı.
Hamdolsun “Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde; terör yuvalarının kilitlerini tek tek parçalıyorlar.”
Bu mübarek ayda Allah mehmetçiğimizin yâr ve yardımcısı olsun. Allah kahraman ordumuzu Pençe-Kilit operasyonunda muvaffak eylesin, ayaklarına taş değdirmesin ve her daim muzaffer kılsın inşallah.
Bu vesileyle operasyonda şehit düşen kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Milletimizin başı sağolsun. Her konuda fikri olan, ve her konuda bir şey söyleyen HDP’den, bu konu hakkında tek bir söz duymadık. PKK’nın siyasal uzantısı olarak hareket eden HDP’yi ve HDP ile arasına mesafe koyamayan, el altından ittifak yapan 6 benzemezi de aziz milletimizin vicdanına havale ediyorum. Dün maalesef üzücü bir üzücü olay yaşandı.
Bursa’nın Mudanya ilçesinde infaz koruma memurlarının geçişi sırasında bir EYP'nin uzaktan kumandayla patlatılması sonucu İnfaz Koruma Memurumuz Cengiz Yiğit Şehit düştü. Şehidimize Allah'tan rahmet, yaralı memurlarımıza acil şifalar diliyorum.
Bugün de Türkiye Gençlik Vakfı, TÜGVA Gaziosmanpaşa temsilciliğine patlayıcıyla saldırı düzenlendi. Tüm TÜGVA gönüllülerine, genç kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu kalleş saldırıları düzenleyenler, en kısa sürede yakalanıp adalete teslim edilecektir.
Son günlerde gündemde olan bir konu ile ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. Ülkemiz coğrafi ve stratejik konumu sebebi ile göçmenler için hem hedef hem de transit ülkedir. 2011 Suriye iç savaşı sonrası ortaya çıkan göç akımında Türkiye, tarihi, vicdani, hukuki ve insani görevini Avrupa’nın ve dünyanın tüm ikiyüzlülüğüne rağmen yerine getirmiştir.
Bu görevi yerine getirirken, hem içeride hem de dışarıda bulunan terör örgütleri ile de etkin mücadele etmeyi sürdürmüştür. Türkiye, hamdolsun Suriye’nin kuzeyinde sivillerin korunması, istikrarın sağlanması ve yeni göç dalgalarının oluşmaması için dünyanın gözleri önünde birçok çalışma yapmış ve yapmaya devam etmektedir.
Buradan dünyanın her yerinde geçerli, en azından geçerli olması gereken bir cümleyi huzurlarınızda hatırlatmak istiyorum.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 14. maddesinde der ki, “Herkes zulüm karşısında başka ülkelerde sığınma talebinde bulunma ve sığınma hakkından yararlanma hakkına sahiptir.”
Bizim medeniyetimiz hoşgörüyü temsil etmektedir. Belirtmek isterim ki, hem Osmanlı Devleti döneminde, hem de Cumhuriyet döneminde, milliyet, din, mezhep ve ırk ayrımı yapılmadan, topraklarımıza sığınanlara hoşgörüyle yaklaşılmıştır.
Topkapı Sarayı'nın kapısında bile “YA VALİYETE KÜLLİ MAZLUM”, yani “TÜM MAZLUMLARIN SIĞINAĞI” yazar. Bu topraklar, hoşgörü ve anlayış çerçevesinde, yüzlerce yıldır dünyanın dört bir yanından sığınma talebinde bulunan insanlara ev sahipliği yapmıştır.
Tüm bunların yanında, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi: Kuzey Suriye'deki briket evlerin bitişiyle birlikte, ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıların güvenli, huzurlu ve gönüllü bir şekilde geri dönüşü sağlanacak inşallah. Bu meseleyi provoke etmeye çalışanların çabası boşa çıkacaktır. Mazlumlar üzerinden siyaset ve oy devşirmeye çalışmak en ufak tabirle ahlaksızlıktır.
Bugün Suriye’den Ukrayna’ya kadar dört bir yanımızda yaşanan hadiseler, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve ülkemizin dik duruşu, birilerinin dengesini bozmuş gibi gözüküyor.
Buradan aldatmaca dolu, yalan ve çarpık iddialarla algı oluşturmaya çalışan 6’lı masanın temsilcilerine sorarım: Göç politikasına muhalefet etmeye kalkıp, politikanın hayata geçirilmesinde imzası olan Davutoğlu ile ittifak yapmak çelişki değil midir?
Sürekli kavga eden, birbirine çelme takmayı rutin haline getirmiş 6’lı ittifakınız, her konuda olduğu gibi bu konuda da mı uzlaşamıyor?
Geçtiğimiz günlerde adaylıkta "20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak." şartını koyan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın sözlerinin altında yatan sebepler, bu sanal göç polemiğinde açığa mı çıkıyor?
İttifakınız içinde kaç farklı ittifakınız var? 6’lı 28 Şubat İttifakı’nız, çelişkiler ittifakıdır. Ülkeyi yönetmeye dair milletimize sundukları tek bir proje, tek bir sözleri yoktur.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşıtlıkları onları birleştiren tek şeydir. Aziz milletimiz, bu siyaset mühendisliklerinin farkındadır ve gereken cevabı verecektir. Son haftalarda 6+1’li masanın yaşadıkları ibretlik bir manzara halini almıştır.
Bir masayı dahi yönetemeyenlerin, kapris, kumpas ve entrikalarla günlerini sanal ve boş gündemlerle geçirenlerin, ülkeyi yönetip yönetemeyeceğini aziz milletimizin takdirine bırakıyorum.
Hamdolsun tüm dünya siyasetinde sözü dinlenen bir lidere sahip olmanın değerini milletimiz biliyor. Onlara kalsa memleketin halinin ne olacağını da biliyor.
O yüzden hep muhalefetteler ve böyle kalmaya da devam edecekler. Sizlerin huzurunda tekrar açıkça ifade etmek isterim ki, Bir değil on tane de ittifak kursanız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimizle birlikte 2023’te azim, gayret ve kararlılıkla kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz.
Sözlerime son verirken, egemenliğin kayıtsız ve şartsız olarak millete devredildiği, bağımsızlığımızın ve milli iradenin hâkimiyetinin tüm dünyaya ilan edildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 102’nci yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanındaki çocuklarımıza sağlık ve başarılar diliyorum.
Saygılarımla. Metin Yavuz AK Parti Aydın Milletvekili TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkan Vekili
Hamdolsun “Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde; terör yuvalarının kilitlerini tek tek parçalıyorlar.”
Bu mübarek ayda Allah mehmetçiğimizin yâr ve yardımcısı olsun. Allah kahraman ordumuzu Pençe-Kilit operasyonunda muvaffak eylesin, ayaklarına taş değdirmesin ve her daim muzaffer kılsın inşallah.
Bu vesileyle operasyonda şehit düşen kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Milletimizin başı sağolsun. Her konuda fikri olan, ve her konuda bir şey söyleyen HDP’den, bu konu hakkında tek bir söz duymadık. PKK’nın siyasal uzantısı olarak hareket eden HDP’yi ve HDP ile arasına mesafe koyamayan, el altından ittifak yapan 6 benzemezi de aziz milletimizin vicdanına havale ediyorum. Dün maalesef üzücü bir üzücü olay yaşandı.
Bursa’nın Mudanya ilçesinde infaz koruma memurlarının geçişi sırasında bir EYP'nin uzaktan kumandayla patlatılması sonucu İnfaz Koruma Memurumuz Cengiz Yiğit Şehit düştü. Şehidimize Allah'tan rahmet, yaralı memurlarımıza acil şifalar diliyorum.
Bugün de Türkiye Gençlik Vakfı, TÜGVA Gaziosmanpaşa temsilciliğine patlayıcıyla saldırı düzenlendi. Tüm TÜGVA gönüllülerine, genç kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu kalleş saldırıları düzenleyenler, en kısa sürede yakalanıp adalete teslim edilecektir.
Son günlerde gündemde olan bir konu ile ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. Ülkemiz coğrafi ve stratejik konumu sebebi ile göçmenler için hem hedef hem de transit ülkedir. 2011 Suriye iç savaşı sonrası ortaya çıkan göç akımında Türkiye, tarihi, vicdani, hukuki ve insani görevini Avrupa’nın ve dünyanın tüm ikiyüzlülüğüne rağmen yerine getirmiştir.
Bu görevi yerine getirirken, hem içeride hem de dışarıda bulunan terör örgütleri ile de etkin mücadele etmeyi sürdürmüştür. Türkiye, hamdolsun Suriye’nin kuzeyinde sivillerin korunması, istikrarın sağlanması ve yeni göç dalgalarının oluşmaması için dünyanın gözleri önünde birçok çalışma yapmış ve yapmaya devam etmektedir.
Buradan dünyanın her yerinde geçerli, en azından geçerli olması gereken bir cümleyi huzurlarınızda hatırlatmak istiyorum.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 14. maddesinde der ki, “Herkes zulüm karşısında başka ülkelerde sığınma talebinde bulunma ve sığınma hakkından yararlanma hakkına sahiptir.”
Bizim medeniyetimiz hoşgörüyü temsil etmektedir. Belirtmek isterim ki, hem Osmanlı Devleti döneminde, hem de Cumhuriyet döneminde, milliyet, din, mezhep ve ırk ayrımı yapılmadan, topraklarımıza sığınanlara hoşgörüyle yaklaşılmıştır.
Topkapı Sarayı'nın kapısında bile “YA VALİYETE KÜLLİ MAZLUM”, yani “TÜM MAZLUMLARIN SIĞINAĞI” yazar. Bu topraklar, hoşgörü ve anlayış çerçevesinde, yüzlerce yıldır dünyanın dört bir yanından sığınma talebinde bulunan insanlara ev sahipliği yapmıştır.
Tüm bunların yanında, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi: Kuzey Suriye'deki briket evlerin bitişiyle birlikte, ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıların güvenli, huzurlu ve gönüllü bir şekilde geri dönüşü sağlanacak inşallah. Bu meseleyi provoke etmeye çalışanların çabası boşa çıkacaktır. Mazlumlar üzerinden siyaset ve oy devşirmeye çalışmak en ufak tabirle ahlaksızlıktır.
Bugün Suriye’den Ukrayna’ya kadar dört bir yanımızda yaşanan hadiseler, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve ülkemizin dik duruşu, birilerinin dengesini bozmuş gibi gözüküyor.
Buradan aldatmaca dolu, yalan ve çarpık iddialarla algı oluşturmaya çalışan 6’lı masanın temsilcilerine sorarım: Göç politikasına muhalefet etmeye kalkıp, politikanın hayata geçirilmesinde imzası olan Davutoğlu ile ittifak yapmak çelişki değil midir?
Sürekli kavga eden, birbirine çelme takmayı rutin haline getirmiş 6’lı ittifakınız, her konuda olduğu gibi bu konuda da mı uzlaşamıyor?
Geçtiğimiz günlerde adaylıkta "20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak." şartını koyan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın sözlerinin altında yatan sebepler, bu sanal göç polemiğinde açığa mı çıkıyor?
İttifakınız içinde kaç farklı ittifakınız var? 6’lı 28 Şubat İttifakı’nız, çelişkiler ittifakıdır. Ülkeyi yönetmeye dair milletimize sundukları tek bir proje, tek bir sözleri yoktur.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşıtlıkları onları birleştiren tek şeydir. Aziz milletimiz, bu siyaset mühendisliklerinin farkındadır ve gereken cevabı verecektir. Son haftalarda 6+1’li masanın yaşadıkları ibretlik bir manzara halini almıştır.
Bir masayı dahi yönetemeyenlerin, kapris, kumpas ve entrikalarla günlerini sanal ve boş gündemlerle geçirenlerin, ülkeyi yönetip yönetemeyeceğini aziz milletimizin takdirine bırakıyorum.
Hamdolsun tüm dünya siyasetinde sözü dinlenen bir lidere sahip olmanın değerini milletimiz biliyor. Onlara kalsa memleketin halinin ne olacağını da biliyor.
O yüzden hep muhalefetteler ve böyle kalmaya da devam edecekler. Sizlerin huzurunda tekrar açıkça ifade etmek isterim ki, Bir değil on tane de ittifak kursanız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimizle birlikte 2023’te azim, gayret ve kararlılıkla kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz.
Sözlerime son verirken, egemenliğin kayıtsız ve şartsız olarak millete devredildiği, bağımsızlığımızın ve milli iradenin hâkimiyetinin tüm dünyaya ilan edildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 102’nci yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanındaki çocuklarımıza sağlık ve başarılar diliyorum.
Saygılarımla. Metin Yavuz AK Parti Aydın Milletvekili TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkan Vekili