DEVA PARTİSİ’NDEN BAĞIMLILIĞA KARŞI 5 ÇÖZÜM
DEVA Partisi Gençlik Politikaları Başkanı Doğa Şanlıoğlu, madde ve teknoloji bağımlılığının gençlerin hayatını olumsuz etkilediğini savundu.
Partisinin çözüm önerilerini paylaşan Şanlıoğlu şu ifadeleri kullandı: ’Son 10 yılda madde kullanımındaki artış göz ardı edilemez’ “Bağımlılık ile ilgili tablo korkunç bir hale gelmiştir.
Özellikle son 10 yılda madde kullanımı ve satışındaki ciddi artışı göz ardı etmemiz mümkün değildir. Devleti yönetenlerin madde bağımlılığıyla mücadelede önleyici ve bilgilendirici tedavileri sağlaması, tedavi sonrası mücadeleye ciddi yatırımlar yapması gerekmektedir.
Ayrıca STK’lar ve kamu kurumları ile iş birliği içerisinde olunmalıdır. Bağımlılık sorunu toplumu tümüyle etkileyen ve bir bütün olarak ele alınması gereken bir sorundur.” Şanlıoğlu sigara, alkol ve uyuşturucu maddeleri kullanma yaşının giderek düştüğünü söyledi.
Madde bağımlılığının yanı sıra teknoloji bağımlılığının arttığına dikkat çeken Şanlıoğlu Türkiye’deki sosyal medya kullanımının pandemi döneminde günlük 4 saatten 8 saate kadar yükseldiği bilgisini paylaştı.
Şanlıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Kimse bağımlılığa bağışıklı değildir’ “Bağımlılık bir seçim değildir. Kimse bağımlılığa bağışıklı değildir.
Gençleri bağımlılık tehdidine karşı korumak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın aslî görevlerinden birisidir.
Bakanlık gençlere sosyal imkânlar sağlamalı ve bağımlılıkla mücadele konusunda gençleri bilinçlendirmelidir.
Bağımlı gençlerin tedavi olanakları geliştirilmeli ve gençlere yönelik yeni iş fırsatları yaratılmalıdır.
” ‘Nokta atışı politikalar üretilmeli’
Şanlıoğlu, partisinin bağımlılıkla mücadelede çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Birincisi; devlet aileler, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve STK’larla iş birliği içerisinde çalışmalar yürütmeli ve bu iş birliğinin sürekliliği sağlanmalıdır.
İkincisi; ülke genelinde bağımlılık ile ilgili bölgesel haritalamalar yapılarak ve bağımlılığın nedenleri detaylandırılarak nokta atışı politikalar üretilmelidir. Üçüncüsü; AMATEM ve benzeri kuruluşlar ile tesislerdeki yatak sayısı artırılmalı; tesis şartları, uygulanan tedaviyi ve tedavi süresini etkili hale getirecek çalışmalar yapılmalıdır.
Tedavi sonrası terapi devletçe sağlanmalı ve kontrol edilmelidir.
Dördüncüsü; dijital içerik, oyun ve madde bağımlılığının zihinsel ve bedensel zararlarına ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla erken yaştan itibaren okullarda seminerler ve görsel içerikler oluşturulmalı ve ailelere bu konuda eğitimler verilmelidir.
Beşincisi; konu ile ilgili acil destek hatlarının etkili bir şekilde kullanımını sağlanmalı ve ihtiyacı bulunan gençler ile ailelerinin her an ulaşabilecekleri bir rehberlik hizmeti oluşturulmalıdır.”
Özellikle son 10 yılda madde kullanımı ve satışındaki ciddi artışı göz ardı etmemiz mümkün değildir. Devleti yönetenlerin madde bağımlılığıyla mücadelede önleyici ve bilgilendirici tedavileri sağlaması, tedavi sonrası mücadeleye ciddi yatırımlar yapması gerekmektedir.
Ayrıca STK’lar ve kamu kurumları ile iş birliği içerisinde olunmalıdır. Bağımlılık sorunu toplumu tümüyle etkileyen ve bir bütün olarak ele alınması gereken bir sorundur.” Şanlıoğlu sigara, alkol ve uyuşturucu maddeleri kullanma yaşının giderek düştüğünü söyledi.
Madde bağımlılığının yanı sıra teknoloji bağımlılığının arttığına dikkat çeken Şanlıoğlu Türkiye’deki sosyal medya kullanımının pandemi döneminde günlük 4 saatten 8 saate kadar yükseldiği bilgisini paylaştı.
Şanlıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Kimse bağımlılığa bağışıklı değildir’ “Bağımlılık bir seçim değildir. Kimse bağımlılığa bağışıklı değildir.
Gençleri bağımlılık tehdidine karşı korumak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın aslî görevlerinden birisidir.
Bakanlık gençlere sosyal imkânlar sağlamalı ve bağımlılıkla mücadele konusunda gençleri bilinçlendirmelidir.
Bağımlı gençlerin tedavi olanakları geliştirilmeli ve gençlere yönelik yeni iş fırsatları yaratılmalıdır.
” ‘Nokta atışı politikalar üretilmeli’
Şanlıoğlu, partisinin bağımlılıkla mücadelede çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Birincisi; devlet aileler, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve STK’larla iş birliği içerisinde çalışmalar yürütmeli ve bu iş birliğinin sürekliliği sağlanmalıdır.
İkincisi; ülke genelinde bağımlılık ile ilgili bölgesel haritalamalar yapılarak ve bağımlılığın nedenleri detaylandırılarak nokta atışı politikalar üretilmelidir. Üçüncüsü; AMATEM ve benzeri kuruluşlar ile tesislerdeki yatak sayısı artırılmalı; tesis şartları, uygulanan tedaviyi ve tedavi süresini etkili hale getirecek çalışmalar yapılmalıdır.
Tedavi sonrası terapi devletçe sağlanmalı ve kontrol edilmelidir.
Dördüncüsü; dijital içerik, oyun ve madde bağımlılığının zihinsel ve bedensel zararlarına ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla erken yaştan itibaren okullarda seminerler ve görsel içerikler oluşturulmalı ve ailelere bu konuda eğitimler verilmelidir.
Beşincisi; konu ile ilgili acil destek hatlarının etkili bir şekilde kullanımını sağlanmalı ve ihtiyacı bulunan gençler ile ailelerinin her an ulaşabilecekleri bir rehberlik hizmeti oluşturulmalıdır.”