İLÇEMİZDE YAPILAN UYUŞTURUCU ÇALIŞTAYI GÖZLERİ SÖKE'YE ÇEVİRDİ
İlçemizde Gerçekleştirilen Uyuşturucu ile Mücadele Bilim Çalıştayı’nın sosyal boyutu araştırmacı-yazar Havvana Alçiçek tarafından Türk Dünyası merkezli yayın politikası izleyen ulusal hakemli aylık Türkay Dergisi’nin Temmuz 2021 sayısında Yayınlandı.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE BİLİM ÇALIŞTAYININ SOSYAL BOYUTU ELE ALINDI
2-3 Haziran 2021 tarihlerinde Söke kaymakamlığı ve Söke Eğitim Vakfı’nın ev sahipliğinde Ankara Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Samsun Barosu, Adli Bilimler Derneği akademisyenleri ve üyeleri aynı zamanda sahadan kolluk yetkililerinin katılımıyla kapalı ve açık oturumlar halinde gerçekleştirilen Uyuşturucu ile Mücadele Bilim Çalıştayı’nın sosyal boyutu araştırmacı-yazar Havvana Alçiçek tarafından Türk Dünyası merkezli yayın politikası izleyen ulusal hakemli aylık Türkay Dergisi’nin Temmuz 2021 sayısında kaleme alınan
“Merakla Başlayıp Ölümle Sonuçlanan Uyuşturucu Bağımlılığında Ailenin Etkisi” başlıklı makale ile değerlendirildi:
Buna göre; Uyuşturucu maddelerin topluma ve bireye etkileri yanında aileyi de derinden etkileyen önemli sağlık sorunudur.
Bireyde yarattığı ağır bedensel ve ruhsal sıkıntılar yanında, aile arası ilişkilerin bozulmasında, aile içi gerginliklerin yaşanmasına ve çocukların olumsuz yönde etkilenmelerinde rol oynamaktadır.
Toplumda uyuşturucu madde bağımlılığı sadece biyolojik ve psikolojik bir rahatsızlık değildir. Uyuşturucu maddelerin toplumda meydana getirdiği etkiler düşünüldüğünde disiplinler arası bir sorun olduğu anlaşılmaktadır.
Aile, bireyin biyolojik varlıktan toplumsal varlığa dönüşmesine aracılık eden, onun ekonomik ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmasında, kültürel değerlerin sonraki kuşaklara aktarılmasında ve insan neslinin devamında rol oynayan bu kurum aslında toplumsallaşma sürecinde bireyi en çok etkileyen faktörler arasındadır.
Ailenin sosyo-ekonomik durumu, yaşadığı çevre, kalıtımsal ve psikolojik etkenlerin aslında madde bağımlılığında dolaylı etkileri olduğu araştırmalar sonucunda ortaya konulmaktadır.
Toplumun en küçük sosyolojik birimi olan aile, yaşayan ve gelişen bir sistemdir. Huzursuz aile ortamında büyüyen ya da parçalanmış ailede yetişen çocukların ve gençlerin madde kullanıma giden yolun kısaldığı ortaya konulmuştur.
Madde bağımlısı gençlerin, uyuşturucuyu temin edebilmesi için maddi desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bunun sonucunda maddeleri temin etmek için niteliksiz işlerde çalışmaya başlamaları ile birlikte bu durum gençlerin eğitim süreçlerinden uzaklaşmalarına da neden olmaktadır.
Gençlerde bağımlılığın artması ile birlikte daha fazla paraya ihtiyaç duymaları sonucunda parayı kazanmak için farklı yollara başvurmaktadırlar. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında üniversitelerimizde de yapılan pek çok çalışmalar vardır.
Bunlardan biri olarak Aydın’ın Söke ilçesinde Uyuşturucu ile Mücadele Bilim Çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Çalıştaya Söke Kaymakamı Soner Zeybek, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Aydın ve Türkiye’nin önemli üniversitelerinden öğretim üyeleri de katılmıştır. Çalıştayın ilk bölümünde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Psikiyatri Öğretim üyesi Dr. Ayşe Zeynep Akkoyun,
“Madde bağımlılığının tedavisi” Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Psikoloji Bölümü, Prof. Dr. Hatice Demirbaş “Çocuğun Madde kullandığını nasıl anlarız”? ADÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun “ Neden Bağımlı oluruz?”, “Bağımlılığa yol açan etmenler, madde kullananlara karşı İletişim dili”. Psikolog Gülşah Kale “Bağımlılıkta Sosyal Rehabilitasyon” konuları doğrultusunda çalıştay gerçekleşmiş, birey ve toplum bu konuda bilinçlendirilmiştir.
Çalıştay, sosyal farkındalık hususunda kazanımlar sağlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, gençlerin milli şuura sahip, sağlam ve onurlu karakterde olmalarının aldıkları eğitim ve kültür ile insanlığın ve vatan sevgisinin en kıymetli sembolü olacağını sözleri ile dile getirmiştir. Türk istiklalini ve Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek koruma görevi verilen gençlerimizin uyuşturucu maddeler ile zehirlenmemeleri doğrultusunda üzerimize düşeni yapmamız gerekmektedir. Türk milletinin geleceği olan gençlerimizin, uyuşturucu maddeler ve türevlerinden kurtarılması ve ülkemizin bu tür maddelerden arındırılması için devlet ve toplum olarak gençleri eğitim ile bilinçlendirmeli, onları sanata, spora ve bilime yönlendirmeliyiz.
2-3 Haziran 2021 tarihlerinde Söke kaymakamlığı ve Söke Eğitim Vakfı’nın ev sahipliğinde Ankara Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Samsun Barosu, Adli Bilimler Derneği akademisyenleri ve üyeleri aynı zamanda sahadan kolluk yetkililerinin katılımıyla kapalı ve açık oturumlar halinde gerçekleştirilen Uyuşturucu ile Mücadele Bilim Çalıştayı’nın sosyal boyutu araştırmacı-yazar Havvana Alçiçek tarafından Türk Dünyası merkezli yayın politikası izleyen ulusal hakemli aylık Türkay Dergisi’nin Temmuz 2021 sayısında kaleme alınan
“Merakla Başlayıp Ölümle Sonuçlanan Uyuşturucu Bağımlılığında Ailenin Etkisi” başlıklı makale ile değerlendirildi:
Buna göre; Uyuşturucu maddelerin topluma ve bireye etkileri yanında aileyi de derinden etkileyen önemli sağlık sorunudur.
Bireyde yarattığı ağır bedensel ve ruhsal sıkıntılar yanında, aile arası ilişkilerin bozulmasında, aile içi gerginliklerin yaşanmasına ve çocukların olumsuz yönde etkilenmelerinde rol oynamaktadır.
Toplumda uyuşturucu madde bağımlılığı sadece biyolojik ve psikolojik bir rahatsızlık değildir. Uyuşturucu maddelerin toplumda meydana getirdiği etkiler düşünüldüğünde disiplinler arası bir sorun olduğu anlaşılmaktadır.
Aile, bireyin biyolojik varlıktan toplumsal varlığa dönüşmesine aracılık eden, onun ekonomik ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmasında, kültürel değerlerin sonraki kuşaklara aktarılmasında ve insan neslinin devamında rol oynayan bu kurum aslında toplumsallaşma sürecinde bireyi en çok etkileyen faktörler arasındadır.
Ailenin sosyo-ekonomik durumu, yaşadığı çevre, kalıtımsal ve psikolojik etkenlerin aslında madde bağımlılığında dolaylı etkileri olduğu araştırmalar sonucunda ortaya konulmaktadır.
Toplumun en küçük sosyolojik birimi olan aile, yaşayan ve gelişen bir sistemdir. Huzursuz aile ortamında büyüyen ya da parçalanmış ailede yetişen çocukların ve gençlerin madde kullanıma giden yolun kısaldığı ortaya konulmuştur.
Madde bağımlısı gençlerin, uyuşturucuyu temin edebilmesi için maddi desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bunun sonucunda maddeleri temin etmek için niteliksiz işlerde çalışmaya başlamaları ile birlikte bu durum gençlerin eğitim süreçlerinden uzaklaşmalarına da neden olmaktadır.
Gençlerde bağımlılığın artması ile birlikte daha fazla paraya ihtiyaç duymaları sonucunda parayı kazanmak için farklı yollara başvurmaktadırlar. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında üniversitelerimizde de yapılan pek çok çalışmalar vardır.
Bunlardan biri olarak Aydın’ın Söke ilçesinde Uyuşturucu ile Mücadele Bilim Çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Çalıştaya Söke Kaymakamı Soner Zeybek, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Aydın ve Türkiye’nin önemli üniversitelerinden öğretim üyeleri de katılmıştır. Çalıştayın ilk bölümünde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Psikiyatri Öğretim üyesi Dr. Ayşe Zeynep Akkoyun,
“Madde bağımlılığının tedavisi” Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Psikoloji Bölümü, Prof. Dr. Hatice Demirbaş “Çocuğun Madde kullandığını nasıl anlarız”? ADÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun “ Neden Bağımlı oluruz?”, “Bağımlılığa yol açan etmenler, madde kullananlara karşı İletişim dili”. Psikolog Gülşah Kale “Bağımlılıkta Sosyal Rehabilitasyon” konuları doğrultusunda çalıştay gerçekleşmiş, birey ve toplum bu konuda bilinçlendirilmiştir.
Çalıştay, sosyal farkındalık hususunda kazanımlar sağlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, gençlerin milli şuura sahip, sağlam ve onurlu karakterde olmalarının aldıkları eğitim ve kültür ile insanlığın ve vatan sevgisinin en kıymetli sembolü olacağını sözleri ile dile getirmiştir. Türk istiklalini ve Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek koruma görevi verilen gençlerimizin uyuşturucu maddeler ile zehirlenmemeleri doğrultusunda üzerimize düşeni yapmamız gerekmektedir. Türk milletinin geleceği olan gençlerimizin, uyuşturucu maddeler ve türevlerinden kurtarılması ve ülkemizin bu tür maddelerden arındırılması için devlet ve toplum olarak gençleri eğitim ile bilinçlendirmeli, onları sanata, spora ve bilime yönlendirmeliyiz.