AK PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ METİN YAVUZ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
''Esasen böyle bir basın toplantısı yapma düşüncemiz yoktu.
Çünkü, abuk subuk konulara cevap verip gündemi meşgul etmek gibi bir üslubumuz hiç olmadı.''
Her sabah evden çıkarken ilk önce boy aynasında kendimize bir bakıyor, sonrasında bismillah diyerek güne başlıyoruz.
Hamdolsun, bizim abdestimizden şüphemiz hiç olmadı. Olmayacak.
Yapılan her işin elbette bir ahlakı olmalı.
Bu siyasette de geçerlidir. Elbette farklı görüşlere, farklı düşüncelere sahip olabiliriz.
Evet, bizler siyasetçi olmakla birlikte topluma karşı sorumluluğu olan kişileriz. Ülkemizin veya yaşadığımız kentin menfaatine yönelik siyaseten birbirimize kızabilir, birbirimizi eleştirebiliriz.
Fakat, bununda bir sınırı bir seviyesi olmalıdır. Sırf ki eleştirmek adına eşleri veya çocukları konuya dahil etmenin, ne siyasi nede ahlaki değerlerde asla yeri yoktur.
Bizler, her ne kadar yaptığımız siyaseti ahlak kuralları içerisinde icra etmeye çalışsak ta ne yazık ki CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, bu değerlerden uzak bir şekilde sırf ki Didim Belediye Başkanı Sn. Ahmet Deniz Atabay’a yönelik yapılan menfur saldıra da onun yanında yer almak için konuya beni ve her şeyden önemlisi ailemi dahil etmeye çalışmıştır.
Niçin böyle bir eyleme başvurduklarını biraz araştırdığımızda Sn. Çebi’nin Ranta Geçit Yok diyerek nara atan ancak birçok firmanın rant kapısı haline gelmiş Didim Belediyesini ve başkanını kamufle etmek gayretine düştüğünü gördük.
İçişleri Bakanlığımız Mülkiye Müfettişliği raporunda yer alan, Didim Belediyesi tarafından kimlere rant sağlandığını birazdan sizlerle paylaşacağım....
Bunlar, sağlanan rantın sadece birkaç tanesi. Ama öncesinde Sn. Hamzacebi ve yanındaki Didim Belediye Başkanı Sn. Atabay’ın doğruları bilmelerine rağmen bana yönelttiği sorulara cevap vereyim.
Didim’deki bir otel açılışına neden katıldığım ve bir dönem eşimin ortağı olduğu şirket ile ilgili Sn. Hamzeçebi’nin gündeme getirdiği iddiaları bir kez daha cevaplamak istiyorum ki yaratılan algı nedir, aslı nedir kamuoyu yakinen tanık olsun.
Bunların tek derdi, her zamanki gibi hedef şaşırtıp gündemden düşerek kendi konularını unutturmak...
Sn. Hamzaçebi, Didim’de bulunan Maril Resort Hotel’in açılışına neden katıldığımı soruyor.
Bakınız, bizim programlarımız uygun olduğu sürece, ilimiz genelinde her türlü açılış veya organizasyonda hemşerilerimizin davetlerine icabet etmeye özen gösterdiğimiz kamuoyu tarafından yakinen bilinmektedir. Bu doğrultuda, işletme sahipleri tarafından bize ulaştırılan otelin açılış davetine icabet ettik. Kaldı ki, söz konusu otelin açılış programında bizim haricimizde ünlü bir spor kulübünün Başkanı, ilimizden ve yurt genelinden birçok iş adamı ve siyasilerde yer aldı.
Gelen bir davete bizimde katılmamız kadar doğal bir şey olamaz mı? Ruhsatı olmayan bir otel açılışı diyorlar! Arkadaşlar, ben Didim Belediyesinin zabıta memuru muyum? Söz konusu otelin ruhsatının olup olmadığını ben nereden bilebilirim! Madem otelin ruhsatı yoktu, size göre madem burası kaçak bir yapıydı
. Sn. Ahmet Deniz Atabay, açılış organizasyonundan sizin haberiniz yok muydu? ‘’Durun kardeşim, bu otelin ruhsatı yok. Bu açılış yapılamaz.’’ diyerek, ekiplerinizi gönderip gerekli yasal işlemleri zamanında yapsaydınız o halde.
Neden yapmadınız?
Aslında gözlerden kaçan bir husus var...
Bu inşaat ruhsatı yine bir CHP’li belediye zamanında verildi. Peki soruyorum neden müdahale etmediniz? Peki bir soru daha aynı kişilerin bir inşaatında kat problemi vardı.
Yapı ruhsatı verildi.
Sonradan kişiler sağlam olsun diye imar barışından faydalandılar.
Peki.. Siz neden o zaman geçit verdiniz? Tabii akla bir soru daha....
şimdi.. İstediğinizi mi alamadınız? Aynı durumda olan yakın çalışma arkadaşlarınıza sağladığınız rantlar var mıdır?
Bilinen konuşulandan bahsediyorum... Peki bu yıkımı niye daha önce yapmadınız? Sn. Çebi bunların cevabını yeğeninizden bence alın.
Bakın Sn. Cebi sizin bu belediye başkanına sahip çıkmanızda başka sebepler mi var? Bir sorunuzda algı yapmaya çalışmanız da otel sahiplerine bir dönem eşimin ortağı olduğu bir inşaat firmasındaki hisselerinin neden devredildiği. Söz konusu inşaat firmasının ismi MAYA İnşaat Turizm Gıda Hayvancılık Ltd. Şti. olup bizim herhangi bir siyasi görevimiz olmadığı bir dönemde mimar olan eşim ve Söke’li bir iş adamının eşi ile ortak olarak, inşaat sektöründe faaliyet göstermek amacıyla kurulan bir firmadır.
Şirketin kuruluşu sonrasında firma, Söke ilçemizin Bağarası mahallesinde 6 dönümlük boş bir taşınmaz satın alıp, üzerine toplu konut yapım işine başlamıştır. Kaba inşaatın tamamlanmasına yakın bir süreçte piyasaların durgun olması ve bu sebeple orada mağduriyet olmaması adına inşaat çalışmalarına ara verilmiş, şirket içi alınan karar doğrultusunda ortaklığın anlaşmalı olarak sonlandırılması ve eşime ait şirket hisselerinin bir başkasına devredilerek, Maya İnşaat Turizm Gıda Hayvancılık Ltd. Şti’nin yeni ortağı veya ortaklarının projeye devam etmesi uygun görülmüştür.
Bu çerçevede, eşim söz konusu şirkete ait olan hisselerini yapılan anlaşma ile Didim Maril Hotel işletmecilerine ait olan bir şirkete, usule ve yasalara uygun bir şekilde devretmiş ve projeden çekilmiştir. Bu durum tamamıyla ticari bir işlemdir.
Söz konusu hisseleri satın alan şirket, Bağarası Mahallemizde yarım kalan projeyi hızlandırmış, mahallemize kazandırmak adına şuan da bile çalışmalarına ara vermeden devam ettirmektedir.
Bir taraf, şirket hisselerini bir başka tarafa devrederek projeden çekilmiş. Bunun neresinde bir rant var? Şimdi Rantın asıl nerede olduğunu sizlerle belgeye dayalı olarak paylaşmak istiyorum.
Bakınız bu elimdeki belge, Ranta Geçit Yok diyerek nara atan Didim Belediyesinde inceleme yapan İçişleri Bakanlığımız Mülkiye Müfettişliğine ait olan rapor. Bu raporda yer alan bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
* Didim’de faaliyet gösteren bir Zirai İlaç firması ile 2016 yılında toplam 1.913.045,14 TL karşılığında mal ve hizmet alımı yapıldığı, bu işin 945.852,60 TL’sinin ödendiği, geri kalan 1.007.192,54 TL’lik kısmın doğrudan temin yoluyla alındığı,
* İlçede faaliyet gösteren bir firmaya, muhtelif basım ve çekim bedeli adı altında toplam 205.104, 59 TL ödeme yapılarak bu yolla söz konusu firmaya menfaat sağlandığı ve kurumun zarara uğratıldığı,
* İlçede faaliyet gösteren bir Organizasyon şirketine 2016 yılında toplamda 1.773.610,37 TL işçilik yaptırıldığı, bunun 1.502.446,33 TL’sinin ödendiği, yapılan işi 152.543,63 TL ile 4734 sayılı kanunun 21 f maddesi yani pazarlık usulü ile işçilik yaptırıldığı,
13.07. 2016 tarih ve 004931 nolu fatura ile 152.543,63 TL’sinin ödendiği kalan 1.621.066, 74 TL’sinin doğrudan temin yoluyla yaptırıldığı, bu suretle firmaya menfaat sağlandığı ve kurumun zarara uğratıldığı,
* 25.02.2016 tarih ve 427 olur ile Sedef Koy Sitesi 3101- 3103-3104-3105- 3107-3108 ve 3157 sokakların parke yok sökümü ve yeniden döşenmesi için olur alındığı, söz konusu Organizasyon Reklam şirketine 09.05.2016 tarih 00917 nolu fatura ile 34.046,73 TL ödendiği,
yine 26.02.2016 tarih 461 olur ile Mavişehir Mahallesi 3100-3103-3104-3105- 3150 sokakların parke taşı döşeme işçiliği için aynı firmaya, 04.04.2016 tarih ve 004906 fatura ile 25.649,33 TL ödendiği,
olurların birer gün arayla alındığı; cadde, sokak, park, bahçe, bina v.s. gibi yapım ve onarım, ihalelerin kısımlara bölünerek doğrudan temin yolu ile yaptırıldığı,
* Çamlık Mahallesi 422 – 423 sokaklarının yol yapım işçilik toplam bedeli 179.126.01 TL ihale edilmeden doğrudan teminle yapıldığı,
* İhale ile yapılan yollarda bir ay sonra doğrudan temin ile başka bir firmaya tamirat ve döşeme işi yaptırıldığı,
Örnek olarak; bir yapı firmasına Hak edişindeki 02.05.2016 tarih ve 000442 nolu fatura ile 351.335.60 TL ödendiği, 03.06.2016 tarihli sözleşme karşılığı 04.08.2016 tarih ve 14340 nolu fatura ile 42.659.60 TL ödendiği, bu şekilde kurumun zarara uğratıldığı,
Ve bunların daha fazlası mülkiye müfettiş raporunda yer almaktadır. Buradan CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum.
Eğer ki, Ranta geçit vermeyecekseniz, sizi Didim Belediyesine bekliyorum. Gelin burada Ranta geçit vermeyin! Eşimi konulara karıştırma cüretini gösteren, Didim’den ayrılmayan CHP İstanbul Milletvekili Sn. Mehmet Akif Hamzeçebi, Didim Belediyesindeki bu ranta geçit vermeyin de ne kadar dürüst bir şahsiyet olduğunuzu görelim! Gelelim Didim Belediye Başkanı Sn. Ahmet Deniz Atabay’a yönelik yapılan menfur saldırı olayına.
Bilindiği gibi söz konusu olay cereyan ettikten sonra bu saldırıyı ilk kınayanlardan birisi de benim.
Hal böyleyken, saldırganların arkasındaki güç benmişim gibi bir algı oluşturulması tam manasıyla haysiyetsizlik, namertlik, namussuzluktur.
Bu iddiayı ortaya atanlar bunu ispatlamak zorundadır. Aksi halde iddia sahipleri müfteridir.
Peki Sn. Hamzaçebi... Sn Atabay.... Sizde cevabı olan sorularımıza devam edelim.....
Saldırı yapıldığında Belediye Başkanının yanında bir avukat olduğu söyleniyor. Bu avukat kimdir?
Bağlı olduğu barodan niçin bugüne dek saldırı ile ilgili bir kınama veya geçmiş olsun mesajı yayınlanmamıştır?
Yine o gün akşam Didim Belediye Başkanının yanında olduğu söylenen başkan yardımcısı Sn. Öznur Gündoğdu.
Kendisinin de adı bir dönem toplu tecavüz olayına ve birçok şaibeli olaya karıştığı kamuoyuna yansımıştı.
Bu kişi o gece saldırı ile ilgili polise ifade vermiş midir? Kamera kayıtlarında ve oradaki kişilerin gördüğü Öznur hanım nerededir?
Kendisinin bugüne kadar konuyla ilgili tek bir açıklaması yok.
İstanbul sözleşmesi yaşatır diyen CHP Kadın Kolları neden Öznur hanım için bir geçmiş olsun veya kınama mesajı yayınlamamışlardır?
Enteresan bir denk geliş var....
Altını çizelim. Görevlilerinde dikkatini çekelim...
Bu dava da ertelendi tabii.. Bakın 15 Haziranda rahmetli Levent Bakay mahkemesi vardı.
Olay anında değil, daha sonra burun kırıldı raporu alan Sn. Atabay’a ve hamisi Sn. Hamzacebi’ye soralım...
Bir binanın önünden geçiyorsunuz.
O anda talimat veriliyor...
Yıkın diye..
Malesef...
Yapı kontrol tutanağının olmadığı...
İş güvenliği var mı bilmediğimiz...
Encümen kararı var mı bilmediğimiz...
Yıkım kararı var mı bilmediğimiz...
Ve sonrasında tatsız olay olduktan sonra yapı kontrol müdürüne geriye dönük imza attırmak isteyip te imzalatamadığınız.....
Soruyorum...
O binayı, Yıkın dediniz mi...
demediniz mi....?
Haminize bu sefer doğru sufle verin yanlız...
Sorunlarımız devam ediyor....
Sn. Cebi... Sn. Atabay’a sordunuz mu...
Saatler olayın olduğunda yasaklı saatler demiydi..
Örnek olması gereken bir kişi yani şehri eminin..
O saatlerde dışarıda alkol almaması gerekmez mi? Olay, 00.20...00.30 civarı oluyor..
Fotoğraflarda masada kahve fincanları var...
Allah bu ya Halk TV ekranlarında masada rakı bardağı ve buz kovası var... Neden? Uğradığı saldırı sonrası ‘’O Devlet buraya gelecek.’’... diye nara atan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, ilçe kaymakamımıza ve olay yerine gelen polis memuru arkadaşlarımıza neden ağzı alınmayacak küfürler sarf etmiştir?
Yapmış olduğu bu yakışıksız eylem sonrasında ilçe kaymakamından ve görevi başında hakarete uğrayan polis memurlarımızdan (ki kendisini korur iken} özür dilemiş midir?
Emniyet i arkadaşımıza niye vurdunuz? Ailemle beraberdim diyorsunuz... Orada avukatınız ve Öznur hanımdan başka birisi olmadığı söylendi..
Bu doğru mudur? Bakın ilginç bir soru daha...
Didim Belediye Başkanı Sn. Ahmet Deniz Atabay, uğradığı saldırı sonrasında darp raporu almak için gittiği Didim Devlet Hastanesinin bahçesine geldikten sonra,... Biraz duruyor...
Kendisine kim tarafından ne söylemiş olabilir ki devlet hastanesinde tedavi olmaktan vazgeçen Sn. Atabay aracından inmeden devlet hastanesinden ayrılmış, sonrasında önce özel bir kliniğe sonra da Aydın ADÜ Hastanesine gitmeyi tercih etmiştir?
Alkol oranı en az 4 - 5 saat sonra doğru netice oranı gösterir mi?
Sn. Atabay’a gitmiş olduğu ADÜ Hastanesinde kan testi yapılmış mıdır?
Yada neden yapılmamıştır? Yanındaki arkadaşlarına alkol testi yapılmış mıdır? Yapıldıysa bu testlerin sonucu nedir?
Partisinin eski genel başkanı Deniz Baykal gibi kendisinin de bir dönem kasetleri ortaya çıkan ve sonrasında bana komplo kuruldu diyerek videoda birlikte olduğu bayandan şikayetçi olan CHP’li Hamzaçebi’nin, Didim’de bir bayana karşı taciz ve tecavüz iddialarına adı karışan bir Belediye Başkanını savunması ve sırf algıyı tersine çevirmek adına iftiralarla bana ve eşime saldırılarda bulunması, aslında kendilerinin nasıl bir organik ilişki içerisinde olduklarını ve bunu gizleme gayreti içerisinde olduklarının en açık göstergesidir.
GAZİ Mustafa Kemal Atatürkün CHP’sini oluşturan yöneticilerin zihniyeti bu olmamalı.
Daha düne kadar parti içerisinde taciz tecavüz olaylarını gündemden düşürmek adına Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a saldırdılar. Yetmedi, Bakanlarımıza saldırdılar.
Şimdi de kendi gündemdeki olayları kapansın diye bana ve eşime terbiyesizce yönlendirme yapılıyor...
Sn. Cebiye eksik sufle vermişlerdir.. Sn. Cebi aslen olan memleketinizden hangi siyasi düşünceye sahip olunursa olsun mert insanlar çıkmıştır.
Doğru bilgi olmadan konuşmazlar. Hele hele alakasızca bir kadını hiç ortaya koymazlar.
Her ne yaparlarsa yapsınlar gerçeklerin bir gün gün yüzüne çıkma gibi bir durumu vardır. Hiçbir şey gizli kalmaz.
‘’Ülkeye asıl büyük zararı hainler verirler. İhanet, ihanetin kardeşidir. Siyasette veya yatakta olması fark etmez.
Bu görüntüler ne komplo kurbanlarına aittir ve nede montaj eseridir. Gerçektir. ‘’ Başlığı ile internete kasetleri gezenler......
CHP’li Mehmet Akif Hamzaçebi, aile değerleri üzerinden yorum yapacak veya aile içerisinde alınan kararları sorgulayacak en son kişidir. Araştırmadan ve sufle ile Sn. Hamzaçebi tarafından gerçekten uzak iddialar ve itibarıma yönelik yapılan bu saldırıyı esefle kınıyor, tüm dava ve tazminat hakları saklı kalmak üzere kendisi ile yüce Türk Adaleti önünde hesaplaşacağımı kamuoyunun bilgisine sunuyorum......
Bunların gayesi, birazda gündemi değiştirme ihtiyacı bu tatsız olayları avantaja çevirme cabası.
Verdikleri vaatlerin yerine gelmemesi. Bakınız Deniz Atabay döneminde şehrin her yerine Ranta Geçit Yok afişleri asıldı. Bu görseller birçok nokta da halen daha duruyor. Bu algı kamuoyuna da yansıdı.
Bu eylem aslında Turizm kenti olan Didim’in bağrına açılan büyük bir hançer yarasıdır. Nasıl mı? Bu yazılanları çizilenleri yaşanan bu vahim olayları gören duyan tatilciler Didim’e gelmekte endişe etmeyecekler mi?
Didim planını iptal eden tatilcilerin bu şehre gelmekten vazgeçmelerinden dolayı bu güzel şehrin esnafı etkilenmeyecek mi? Yapılan bu algı operasyonlarıyla Didim’in markasına zarar vermek kime ne fayda sağlayacak! Buradan yerel yönetimi sağduyulu olmaya davet ediyorum.
Sizin göreviniz, şehrin marka değerini arttırmak, bu değeri ayaklar altına almak değil. Gelin bu yoldan geri dönün. En azından seçmeninizi bu kadar kötü duruma sokmayın....
Metin Yavuz AK Parti Aydın Milletvekili TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanvekili